koymak

Turkish

Etymology

Inherited from Ottoman Turkish قویمق (koymak), from Proto-Turkic *kod-.

Pronunciation

• IPA^(key): [kojˈmɑk]

• Audio

  (file)

• Hyphenation: koy‧mak

Verb

koymak (third-person singular simple present koyar)

1. (ditransitive) to put

   Şu şişeyi masanın üstüne koy. ― Put that bottle atop the table.

2. (+ dative, slang) to fuck
3. (+ dative, slang) to hit

Conjugation

Conjugation of koymak (aorist in -V²r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			koymak
impersonal participle	imperfective		koyan
	perfective		koymuş
	prospective		koyacak
personal participle	non-prospective		koyduğum	koyduğun	koyduğu	koyduğumuz	koyduğunuz	koydukları
	prospective		koyacağım	koyacağın	koyacağı	koyacağımız	koyacağınız	koyacakları
verbal noun			koyma
way of doing			koyuş
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	koyarım	koyarsın	koyar	koyarız	koyarsınız	koyarlar
		imperfective	koyuyorum	koyuyorsun	koyuyor	koyuyoruz	koyuyorsunuz	koyuyorlar
	past	perfective	koydum	koydun	koydu	koyduk	koydunuz	koydular
		imperfective	koyuyordum	koyuyordun	koyuyordu	koyuyorduk	koyuyordunuz	koyuyorlardı (or koyuyordular)
	future		koyacağım	koyacaksın	koyacak	koyacağız	koyacaksınız	koyacaklar
inferential	perfective		koymışım	koymışsın	koymış	koymışız	koymışsınuz	koymışlar
	aorist		koyarmışım	koyarmışsın	koyarmış	koyarmışız	koyarmışsınız	koyarlarmış (or koyarmışlar)
	imperfective		koyuyormuşum	koyuyormuşsun	koyuyormuş	koyuyormuşuz	koyuyormuşsunuz	koyuyorlarmış
conditional	simple		koysam	koysan	koysa	koysak	koysanız	koysalar
	perfective		koysaydım	koysaydın	koysaydı	koysaydık	koysaydınız	koysaydılar
optative			koyayım	koyasın	koya	koyalım	koyasınız	koyalar
progressive			koymaktayım	koymaktasın	koymakta	koymaktayız	koymaktasınız	koymaktalar
necessitative			koymalıyım	koymalısın	koymalı	koymalıyız	koymalısınız	koymalılar
imperative				koy	koysun		koyun	koysunlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	koyar mıyım?	koyar mısın?	koyar mı?	koyar mıyız?	koyar mısınız?	koyarlar mı?
		imperfective	koyuyor muyum?	koyuyor musun?	koyuyor mu?	koyuyor muyuz?	koyuyor musunuz?	koyuyorlar mı?
	past	perfective	koydum mu?	koydun mu?	koydu mu?	koyduk mu?	koydunuz mu?	koydular mı?
		imperfective	koyuyor muydum?	koyuyor muydun?	koyuyor muydu?	koyuyor muyduk?	koyuyor muydunuz?	koyuyorlar mıydı?
	future		koyacak mıyım?	koyacak mısın?	koyacak mı?	koyacak mıyız?	koyacak mısınız?	koyacaklar mı?
inferential	perfective		koymuş muyum?	koymuş musun?	koymuş mu?	koymuş muyuz?	koymuş musunuz?	koymuşlar mı?
	aorist		koyar mıymuşım?	koyar mıymuşsın?	koyar mıymuş?	koyar mıymuşız?	koyar mıymuşsınız?	koyarlar mıymış?
	imperfective		koyuyor muymuşum?	koyuyor muymuşsun?	koyuyor muymuş?	koyuyor muymuşuz?	koyuyor muymuşsunuz?	koyuyorlar mıymış?
conditional	simple		koysam mı?	koysan mı?	koysa mı?	koysak mı?	koysanız mı?	koysalar mı?
	perfective		koysa mıydım?	koysa mıydın?	koysa mıydı?	koysa mıydık?	koysa mıydınız?	koysalar mıydı?
progressive			koymakta mıyım?	koymakta mısın?	koymakta mı?	koymakta mıyız?	koymakta mısınız?	koymaktalar mı?
necessitative			koymalı mıyım?	koymalı mısın?	koymalı mı?	koymalı mıyız?	koymalı mısınız?	koymalılar mı?
Negative declarative
infinitive			koymamak
impersonal participle	imperfective		koymayan
	perfective		koymamış
	prospective		koymayacak
personal participle	non-prospective		koymadığım	koymadığın	koymadığı	koymadığımız	koymadığınız	koymadıkları
	prospective		koymayacağım	koymayacağın	koymayacağı	koymayacağımız	koymayacağınız	koymayacakları
verbal noun			koymama
way of doing			koymayuş
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	koymam	koymazsın	koymaz	koymayız	koymazsınız	koymazlar
		imperfective	koymuyorum	koymuyorsun	koymuyor	koymuyoruz	koymuyorsunuz	koymuyorlar
	past	perfective	koymadım	koymadın	koymadı	koymadık	koymadınız	koymadılar
		imperfective	koymuyordum	koymuyordun	koymuyordu	koymuyorduk	koymuyordunuz	koymuyorlardı
	future		koymayacağım	koymayacaksın	koymayacak	koymayacağız	koymayacaksınız	koymayacaklar
inferential	perfective		koymamışım	koymamışsın	koymamış	koymamışız	koymamışsınız	koymamışlar
	aorist		koymazmışım	koymazmışsın	koymazmış	koymazmışız	koymazmışsınız	koymazlarmış
	imperfective		koymuyormuşum	koymuyormuşsun	koymuyormuş	koymuyormuşuz	koymuyormuşsunuz	koymuyorlarmış
conditional	simple		koymasam	koymasan	koymasa	koymasak	koymasanız	koymasalar
	perfective		koymasaydım	koymasaydın	koymasaydı	koymasaydık	koymasaydınız	koymasaydılar
optative			koymayayım	koymayasın	koymaya	koymayalım	koymayasınız	koymayalar
progressive			koymamaktayım	koymamaktasın	koymamakta	koymamaktayız	koymamaktasınız	koymamaktalar
necessitative			koymamalıyım	koymamalısın	koymamalı	koymamalıyız	koymamalısınız	koymamalılar
imperative				koyma	koymasın		koymayın	koymasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	koymaz mıyım?	koymaz mısın?	koymaz mı?	koymaz mıyız?	koymaz mısınız?	koymazlar mı?
		imperfective	koymuyor muyum?	koymuyor musun?	koymuyor mu?	koymuyor muyuz?	koymuyor musunuz?	koymuyorlar mı?
	past	perfective	koymadım mı?	koymadın mı?	koymadı mı?	koymadık mı?	koymadınız mı?	koymadılar mı?
		imperfective	koymuyor muydum?	koymuyor muydun?	koymuyor muydu?	koymuyor muyduk?	koymuyor muydunuz?	koymuyorlar mıydı?
	future		koymayacak mıyım?	koymayacak mısın?	koymayacak mı?	koymayacak mıyız?	koymayacak mısınız?	koymayacaklar mı?
inferential	perfective		koymamış mıyım?	koymamış mısın?	koymamış mı?	koymamış mıyız?	koymamış mısınız?	koymamışlar mı?
	aorist		koymaz mıymışım?	koymaz mıymışsın?	koymaz mıymış?	koymaz mıymışız?	koymaz mıymışsınız?	koymazlar mıymış?
	imperfective		koymuyor muymuşum?	koymuyor muymuşsun?	koymuyor muymuş?	koymuyor muymuşuz?	koymuyor muymuşsunuz?	koymuyorlar mıymış?
conditional	simple		koymasam mı?	koymasan mı?	koymasa mı?	koymasak mı?	koymasanız mı?	koymasalar mı?
	perfective		koymasa mıydım?	koymasa mıydın?	koymasa mıydı?	koymasa mıydık?	koymasa mıydınız?	koymasalar mıydı?
progressive			koymamakta mıyım?	koymamakta mısın?	koymamakta mı?	koymamakta mıyız?	koymamakta mısınız?	koymamaktalar mı?
necessitative			koymamalı mıyım?	koymamalı mısın?	koymamalı mı?	koymamalı mıyız?	koymamalı mısınız?	koymamalılar mı?

Derived terms

• el koymak
• göz koymak (“to have one's eyes on”)
• koyulmak
• koydurmak

Further reading

• “koymak”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu
• Nişanyan, Sevan (2002–) “koymak”, in Nişanyan Sözlük
• Ayverdi, İlhan (2010) “koymak”, in Misalli Büyük Türkçe Sözlük, a reviewed and expanded single-volume edition, Istanbul: Kubbealtı Neşriyatı