sağmak

Turkish

Etymology

From Ottoman Turkish صاغمق (sağmak, “to milk, get, extract”), from Proto-Turkic *sag- (“to milk”).

Cognate with Azerbaijani sağmaq (“to milk”), Kazakh сауу (sauu, “to milk”), Turkmen sagmak (“to milk”), Tuvan саар (saar, “to milk”), Uzbek sogʻmoq (“to milk”), Yakut ыа (ıa, “to milk”).

Pronunciation

• IPA^(key): [s̪aːˈmak], [s̪aɰˈmak]

Verb

sağmak (third-person singular simple present sağar)

1. (transitive) to milk (an animal)

   O koyun sağdı. ― He milked (the) sheep.

Conjugation

Conjugation of sağmak (aorist in -V²r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			sağmak
impersonal participle	imperfective		sağan
	perfective		sağmış
	prospective		sağacak
personal participle	non-prospective		sağdığım	sağdığın	sağdığı	sağdığımız	sağdığınız	sağdıkları
	prospective		sağacağım	sağacağın	sağacağı	sağacağımız	sağacağınız	sağacakları
verbal noun			sağma
way of doing			sağış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	sağarım	sağarsın	sağar	sağarız	sağarsınız	sağarlar
		imperfective	sağıyorum	sağıyorsun	sağıyor	sağıyoruz	sağıyorsunuz	sağıyorlar
	past	perfective	sağdım	sağdın	sağdı	sağdık	sağdınız	sağdılar
		imperfective	sağıyordum	sağıyordun	sağıyordu	sağıyorduk	sağıyordunuz	sağıyorlardı (or sağıyordular)
	future		sağacağım	sağacaksın	sağacak	sağacağız	sağacaksınız	sağacaklar
inferential	perfective		sağmışım	sağmışsın	sağmış	sağmışız	sağmışsınız	sağmışlar
	aorist		sağarmışım	sağarmışsın	sağarmış	sağarmışız	sağarmışsınız	sağarlarmış (or sağarmışlar)
	imperfective		sağıyormuşum	sağıyormuşsun	sağıyormuş	sağıyormuşuz	sağıyormuşsunuz	sağıyorlarmış
conditional	simple		sağsam	sağsan	sağsa	sağsak	sağsanız	sağsalar
	perfective		sağsaydım	sağsaydın	sağsaydı	sağsaydık	sağsaydınız	sağsaydılar
optative			sağayım	sağasın	sağa	sağalım	sağasınız	sağalar
progressive			sağmaktayım	sağmaktasın	sağmakta	sağmaktayız	sağmaktasınız	sağmaktalar
necessitative			sağmalıyım	sağmalısın	sağmalı	sağmalıyız	sağmalısınız	sağmalılar
imperative				sağ	sağsın		sağın	sağsınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	sağar mıyım?	sağar mısın?	sağar mı?	sağar mıyız?	sağar mısınız?	sağarlar mı?
		imperfective	sağıyor muyum?	sağıyor musun?	sağıyor mu?	sağıyor muyuz?	sağıyor musunuz?	sağıyorlar mı?
	past	perfective	sağdım mı?	sağdın mı?	sağdı mı?	sağdık mı?	sağdınız mı?	sağdılar mı?
		imperfective	sağıyor muydum?	sağıyor muydun?	sağıyor muydu?	sağıyor muyduk?	sağıyor muydunuz?	sağıyorlar mıydı?
	future		sağacak mıyım?	sağacak mısın?	sağacak mı?	sağacak mıyız?	sağacak mısınız?	sağacaklar mı?
inferential	perfective		sağmış mıyım?	sağmış mısın?	sağmış mı?	sağmış mıyız?	sağmış mısınız?	sağmışlar mı?
	aorist		sağar mıymışım?	sağar mıymışsın?	sağar mıymış?	sağar mıymışız?	sağar mıymışsınız?	sağarlar mıymış?
	imperfective		sağıyor muymuşum?	sağıyor muymuşsun?	sağıyor muymuş?	sağıyor muymuşuz?	sağıyor muymuşsunuz?	sağıyorlar mıymış?
conditional	simple		sağsam mı?	sağsan mı?	sağsa mı?	sağsak mı?	sağsanız mı?	sağsalar mı?
	perfective		sağsa mıydım?	sağsa mıydın?	sağsa mıydı?	sağsa mıydık?	sağsa mıydınız?	sağsalar mıydı?
progressive			sağmakta mıyım?	sağmakta mısın?	sağmakta mı?	sağmakta mıyız?	sağmakta mısınız?	sağmaktalar mı?
necessitative			sağmalı mıyım?	sağmalı mısın?	sağmalı mı?	sağmalı mıyız?	sağmalı mısınız?	sağmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			sağmamak
impersonal participle	imperfective		sağmayan
	perfective		sağmamış
	prospective		sağmayacak
personal participle	non-prospective		sağmadığım	sağmadığın	sağmadığı	sağmadığımız	sağmadığınız	sağmadıkları
	prospective		sağmayacağım	sağmayacağın	sağmayacağı	sağmayacağımız	sağmayacağınız	sağmayacakları
verbal noun			sağmama
way of doing			sağmayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	sağmam	sağmazsın	sağmaz	sağmayız	sağmazsınız	sağmazlar
		imperfective	sağmıyorum	sağmıyorsun	sağmıyor	sağmıyoruz	sağmıyorsunuz	sağmıyorlar
	past	perfective	sağmadım	sağmadın	sağmadı	sağmadık	sağmadınız	sağmadılar
		imperfective	sağmıyordum	sağmıyordun	sağmıyordu	sağmıyorduk	sağmıyordunuz	sağmıyorlardı
	future		sağmayacağım	sağmayacaksın	sağmayacak	sağmayacağız	sağmayacaksınız	sağmayacaklar
inferential	perfective		sağmamışım	sağmamışsın	sağmamış	sağmamışız	sağmamışsınız	sağmamışlar
	aorist		sağmazmışım	sağmazmışsın	sağmazmış	sağmazmışız	sağmazmışsınız	sağmazlarmış
	imperfective		sağmıyormuşum	sağmıyormuşsun	sağmıyormuş	sağmıyormuşuz	sağmıyormuşsunuz	sağmıyorlarmış
conditional	simple		sağmasam	sağmasan	sağmasa	sağmasak	sağmasanız	sağmasalar
	perfective		sağmasaydım	sağmasaydın	sağmasaydı	sağmasaydık	sağmasaydınız	sağmasaydılar
optative			sağmayayım	sağmayasın	sağmaya	sağmayalım	sağmayasınız	sağmayalar
progressive			sağmamaktayım	sağmamaktasın	sağmamakta	sağmamaktayız	sağmamaktasınız	sağmamaktalar
necessitative			sağmamalıyım	sağmamalısın	sağmamalı	sağmamalıyız	sağmamalısınız	sağmamalılar
imperative				sağma	sağmasın		sağmayın	sağmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	sağmaz mıyım?	sağmaz mısın?	sağmaz mı?	sağmaz mıyız?	sağmaz mısınız?	sağmazlar mı?
		imperfective	sağmıyor muyum?	sağmıyor musun?	sağmıyor mu?	sağmıyor muyuz?	sağmıyor musunuz?	sağmıyorlar mı?
	past	perfective	sağmadım mı?	sağmadın mı?	sağmadı mı?	sağmadık mı?	sağmadınız mı?	sağmadılar mı?
		imperfective	sağmıyor muydum?	sağmıyor muydun?	sağmıyor muydu?	sağmıyor muyduk?	sağmıyor muydunuz?	sağmıyorlar mıydı?
	future		sağmayacak mıyım?	sağmayacak mısın?	sağmayacak mı?	sağmayacak mıyız?	sağmayacak mısınız?	sağmayacaklar mı?
inferential	perfective		sağmamış mıyım?	sağmamış mısın?	sağmamış mı?	sağmamış mıyız?	sağmamış mısınız?	sağmamışlar mı?
	aorist		sağmaz mıymışım?	sağmaz mıymışsın?	sağmaz mıymış?	sağmaz mıymışız?	sağmaz mıymışsınız?	sağmazlar mıymış?
	imperfective		sağmıyor muymuşum?	sağmıyor muymuşsun?	sağmıyor muymuş?	sağmıyor muymuşuz?	sağmıyor muymuşsunuz?	sağmıyorlar mıymış?
conditional	simple		sağmasam mı?	sağmasan mı?	sağmasa mı?	sağmasak mı?	sağmasanız mı?	sağmasalar mı?
	perfective		sağmasa mıydım?	sağmasa mıydın?	sağmasa mıydı?	sağmasa mıydık?	sağmasa mıydınız?	sağmasalar mıydı?
progressive			sağmamakta mıyım?	sağmamakta mısın?	sağmamakta mı?	sağmamakta mıyız?	sağmamakta mısınız?	sağmamaktalar mı?
necessitative			sağmamalı mıyım?	sağmamalı mısın?	sağmamalı mı?	sağmamalı mıyız?	sağmamalı mısınız?	sağmamalılar mı?

Derived terms

• sağma
• sağış
• sağdırmak
• sağılmak
• sağmamak
• sağamamak
• sağabilmek
• süt sağmak

Related terms

• sağmal
• sağanak